Açık dünya tutkumu dile getirdiğim onlarca oyun incelemesi yazdım burada. Bu sebeple geçtiğimiz yıllarda çıkan Mafia I ve Mafia II’yi oynadığımı da söylememe gerek yok. Mafia I çok eskidi onun konusunu açmayım şimdi dönüp oynamaya kalksak çağdaş mekaniklere ve grafiklere sahip olmadığı için zorlanırız. Mafia II de güzel bir oyun olmasına rağmen garip hatalar barındırdığı için kimi zaman oynaması çileye dönüşen bir oyundu ama gene de öyküsü ve atmosferiyle hayli güçlü bir yapımdı. Gelelim Mafia III’e…
Benim bir açık dünya oyununda en çok önem verdiğim şey sürüş dinamikleri sevgili okur. Eğer büyük bir haritada oradan oraya araç kullanmam gerekecekse bu işten keyif almak isterim. Açık dünya oyunları arasında bu işi en iyi kıvıranlardan üçü GTA, Scarface ve Sleeping Dogs ama Mafia III de hiç fena değil. Ayarlarında iki farklı sürüş modu bulunuyor. Normal ya da simülasyon seçeneğini imleyebiliyorsunuz. Ben simülasyon seçeneğini seçtim ve sürüş deneyiminden memnun kaldım. Çatışma işine biraz alışmak gerekiyor ancak alıştıktan sonra o da dert olmaktan çıkıyor.
ÖYKÜSÜ
Teknik detaylara çok büyük bir hata olmadığı sürece odaklanmamak gerekir çünkü oyun öykünün kendisidir sevgili okur. Bize oyunu oynatan öyküdür ve Mafia III’ün öyküsü muhteşem. Oyun oynarken film izliyormuşunuz gibi hissediyorsunuz. Zaten iyi oyun “film gibi” sözcesini kurduran oyundur. 2016 yılında çıkmasına ve yamalarla dahi düzelmeyen ufak tefek optimizasyon sorunlarına rağmen oyunun öyküsüyle kendine bağlamayı başaran bir yapısı var. Kurgusu ve çekimleri belgesel-film kategorisinde değerlendirilebilir. Müzikleri ise aşmış durumda. Öyle ki ilk defa bir oyun bende soundtracklerini indirme isteği yarattı. İrlandalı’ların olduğu bölgelerdeki barlarda İrlanda’nın folk müziğini, siyahilerin takıldığı mekanlarda blues çaldığını görüyorsunuz.
Oyunda Vietnam’da özel birliklerde savaşmış Lincoln Clay adında siyahi bir genci canlandırıyoruz. Lincoln öksüz ve ağır abiler tarafından büyütülmüş bir çocuk. Bu yüzden küçük çaplı suç dünyasına da hakim ancak Vietnam’dan döndüğünde her şeyi bırakıp Kaliforniya’ya gitmek gibi bir düşü var. Son kez New Borderux’a gelip arkadaşlarıyla ve abileriyle vedalaşıp Kaliforniya’ya gidecek.
Ancak kaderin cilvesi… Arkadaşları zor durumda ve Lincoln Clay onları yüzüstü bırakıp gidecek bir tip değil. Onlara yardım etmeye karar veriyor. Daha sonra uğradığı ihanet ve travmalarla birlikte şehrin suç şebekesinin başı Marcano’dan öç almak için harekete geçiyor ve şehri bölge bölge Mafya’nın elinden almak üzere yola çıkıyor.
ARTILARI VE EKSİLERİ
Artılar ve eksiler … Noir atmosfere sahip oyun ne Mafia dünyasını kapkara yansıtıp içimizi bayıltıyor ne de GTA kadar neşeli bir yapısı var. Böyle bir oyun için tam kararında bir birleşim yakaladıklarını düşünüyorum. Özellikle Lincoln Clay’in hala yanmış barın bodrumunda kalması falan atmosferi ve karakteri derinleştiren bizi karakterlerin iç dünyasına götüren türden detaylar. Oyunun öyküsü de sizi ilk 15 dakika içerisinde içine hapsediveriyor bu açıdan muhteşem.
Genel işleyiş şu biçimde: ağa babaları ortaya çıkarmak ve şebekeyi alttan çökertmeye başlamak için bu heriflerin sokaktaki işlerine darbe vuruyoruz bu mantıklı ancak bir süre sonra çok kendini tekrar eder bir hale düşüyor. Yani benzersiz görevlerin sayısı az. Sanırım GTA’nın bu kadar sevilmesinin nedeni bölüm tasarımlarının benzersiz küçük öykülerden oluşması. Mafia III’de çizgisel bir sıra izlemek ve aynı şeyleri tekrarlamak, muhbirleri sorgulamak ve kilit adamları öldürmek zorundayız. Eksi hanesine yazılabilecek tek yön bu ve optimizasyon sorunları.
Mekanlara sıka sıka girmek ya da gizlice indire indire ilerlemek gibi seçeneklerimizin olması, müttefik belirleyip destek çağırmamız, Oyunun Mafia II’ye atıfta bulunarak Vito’yu müttefik olarak karşımıza çıkarması, öykünün sonunda kaldığımız ikilem, müzikler ve kurgu da muhteşem detayları.
Oynayın bence. Hepinize evinizde kaldığınız huzurlu ve sağlıklı günler dilerim.
SON NOT
Daha önceki incelemelerde de uzun uzun değindiğimiz gibi anlamsız yeni isimler ve ara öyküler yaratmaktansa oyunlarına sıradan Mafia I, Mafia II, Mafia III gibi adlar verdikleri için yapımcıları tebrik ediyoruz.
Görüşmek üzere.