İçerik Özeti
Küresel ısınma aynı zamanda dünyanın bir bölümünün de yeşillenmesini sağlıyor. Bu elbette iklim krizinin ortadan kalktığını göstermiyor ama sorunu yavaşlattığı için bir nebze de olsa umut veriyor.
Geçtiğimiz yıl phys.org‘da yayımlanan bir çalışmaya göre, Amerika’nın en büyük özel üniversitelerinden biri olan Boston Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ranga Myneni ve mezun öğrencilerinden Chi Chen önderliğindeki bir grup, sera gazı salınımının bir taraftan da dünyanın yeşillenmesini sağladığını ortaya koydu.
Bu, başlangıçta iklim krizinin sandığımız kadar tehlikeli olmadığına dönük bir algıya kapılmamıza neden olsa da öyle değil. Bulgu bilakis dünyayı ne kadar hızlı ısıttığımızı ortaya koyuyor.
Aslında araştırmacılar, 1980’li yıllardan itibaren dünyadaki yeşil alan artışlarının durumunu incelemeye çalışıyorlar. Bunun için kendilerinden önce konuyla ilgili yazılmış 250 makaleyi tarayarak, ağaç ve bitki oranını gözler önüne seren sayısız uydu verilerinden, iklim ve çevre modellemelerinden yararlanarak bitki örtüsünün neden sürekli bir biçimde genişlediğini anlamaya çalışıyorlar.
Sürecin içinde bir çok değişken var elbette ama ulaştıkları sonuç: İklim krizinin aynı zamanda dünyanın bir bölümünün yeşillenmesine de katkı sağladığı. Durum şu: Biliyorsunuz ağaçlar ve bitkiler fotosentez vb. yollarla havadaki karbondioksiti alıyorlar ve oksijene çeviriyorlar. Oksijen de küremizin soğumasına yardımcı oluyor. Sürekli sera gazı salınımının artması sera gazı karbondioksit de içerdiğinden bitkiler ve ağaçlar için bir nevi gübre etkisi görüyor. Bu nedenle de daha önce çorak durumda olan ya da bitki yetişmeyecek kadar soğuk olan iklimlerdeki alanlar tekrar yeşillenerek tarıma elverişli hale geliyor.
Bu durumun 1980’li yılların başlarından itibaren küresel ısınmayı 0,2 ila 0,25 santigrat derece yavaşlattığı tahmin ediliyor. Araştrımacılardan Dr. Jarle Bjerkeü, iklim krizine neden olan karbon emisyonlarının aynı zamanda bitki büyümesini beslemesini ve krizi yumuşatmasını tam anlamıyla ironik olarak tanımlıyor.
Dünyamız kendini kurtarmak için çabalıyor ancak çabası yeterli değil. Son 40 yılda atmosferimize 160 ppm(1) karbondioksit eklenmiş. Bunun 40 ppm’si pasif olarak okyanuslara yayılmış 50 ppm’lik bir kısmı da bitkiler tarafından yakılmış ancak gezegenimiz geriye kalan 70 ppm ile tek başına başa çıkamamış.
Dünyamız Her Yıl Kaç Santigrat Isınıyor?
Dünyamız her yıl 1 santigrat derece daha ısınıyor. 2015 yılında gerçekleştirilen Paris İklim Antlaşması Görüşmelerinde sera gazı salınımı nedeniyle gerçekleşen iklim krizinin çarpıcı etkilerinden kaçınmak için yıllık ısınma hızının 1,5 santigrat derecenin altında tutulması gerektiğine ilişkin veriler paylaşıldı. Üst sınır ise 2 santigrat derece olarak belirlendi. Dünyada gerçekleşen 3 – 4 santigratlık bir ısınmanın gezegenimizi yaşaması güç bir yer haline getireceği düşünülüyor. Ancak bugünkü eğilimlerle devam edilecek olursa dünyanın koşar adım 3 – 4 santigratlık eşiğe doğru gittiği de görülüyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün raporuna göre, dünyanın 2025 yılında 1,5 derece ve üzerinde ısınma olasılığı %40. Daha önce bu olasılık %20 dolaylarındaydı -ki yalnızca bu noktaya gelmesi bile yeryüzünden sayısız canlı türünün silinmesi için yeterli-. Bu nedenle araştırmayı yapan bilim adamları yeterli olmasa da ormansızlaştırma politikasından vazgeçilmesinin ve ağaçlandırma projelerine önem verilmesinin iklim krizini yavaşlatmaya katkı sağlayacağını söylüyor.
NOT
Senelik 1,5 derecelik hedefe ulaşabilmemiz için karbon emisyonunu 2030’a kadar %45 azaltmamız gerektiği 2050’de ise sıfır karbon salınımı hedefine ulaşmamız gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle istesek de istemesek de alışkanlıklarımızı değiştirmek zorundayız. Artık finans sektörü de bu değişimin geldiğini görüyor ve yeşil enerjiye yapılan yatırımları destekliyor. Devletler karbon salınımını azaltan projeler için fonlar aktarıyor. Hem geleceğe yatırım yapmak hem de gezegenimizi korumak için ülke olarak sürdürülebilir yeşil enerji işlerine yatırım yapabileceğimizi düşünüyorum.
Dipnot
(1)ppm: Hava kirletici gazlar ve parçacıkları tanımlamak için kullanılan bir terim. Sanayi devriminin başlangıcıyla birlikte insanlığın refah düzeyi her ne kadar yükselse de dünyaya salınan ppm yaklaşık %45 artmıştır.
Bir sonraki yazıda görüşene dek kendine iyi bak sevgili okur.
Kaynaklar
https://phys.org/news/2020-01-planet-greener-global.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Paris_Anla%C5%9Fmas%C4%B1
https://www.mgm.gov.tr/FILES/Haberler/2021/WMO-2020.pdf