Artırılmış gerçeklik uygulamaları ilk çıktığında eğlenceli bulmuş, acaba böyle oyun oynayabilecek miyiz? diye düşünmüştüm. Artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanan oyunlar çıktı. Neşeli videolar yapmanızı sağlayan telefon uygulamaları çıktı. Ancak sürekli olarak yeteri kadar gelişmediğini düşündürecek kusurları vardı. Gelişse ortaya inanılmaz işlerin çıkabileceğini kestirebiliyordunuz ama sorun böyle bir teknolojinin yatırım alıp alamayacağıydı. Şimdi görüyoruz ki IKEA artırılmış gerçeklik uygulamasını başka bir boyuta taşımış. Bu yazıda Hem IKEA’nın uygulamasını anlatacağız hem de artırılmış gerçekliğin aldığı yola değineceğiz.
Artırılmış gerçeklik, LIDAR sistemlerle -ki daha önce sürücüsüz araçların çalışma mantığını anlattığımız şu yazıda LIDAR’ın ne olduğundan söz etmiştik. – temelde nesnelerin uzaklığını ve derinliğini lazer dalgalarıyla ölçmeye yarayan bir teknoloji. Önce mimari projelerde sıkça kullanılmaya başlandı. Sonra uzunca süre popülerleşip bize ulaşacak yeni bir gelişme olmadı. Tam bitti herhalde bundan sonra yatırıp yapmayacaklar bu alana denildiği anda Apple yeni duyurduğu iPad’e acayip gelişmiş LIDAR teknolojileri konumlandırdı ve artırılmış gerçeklikte söz gelimi bir nesneyi kameranızla yansıtırken araya eliniz koyarsanız bile nesneyi elinizin arkasında göstermeyi başaracak kadar ileri bir noktaya kadar geldi.
APPLE’IN ARTIRILMIŞ GERÇEKLİĞE YAPTIĞI YATIRIM
Ben de Apple’ın LIDAR ile geliştirdiği iPad artırılmış gerçek uygulamaları haberinden sonra zamanında gördüğüm ve devrimsel bulduğum IKEA artırılmış gerçeklik reklamını Türkçeye çevirip seslendirmeye karar verdim. IKEA artırılmış gerçeklik uygulamasıyla artık mağazada gördüğünüz bir koltuğu satın almadan da kendi yaşam alanınızda deneyebiliyorsunuz. Kendi evinizin ışığında, kendi duvarlarınızla perdenizle ne kadar uyumlu olduğunu kontrol edebiliyorsunuz. İç mimarlığın tarihini baştan yazacak güzellikte bir iş.
IKEA’nın çok çok daha öncesinde Xbox 360 zamanında artırılmış gerçeklik teknolojisine benzer bir biçimde Kinect ile üzerimizde kıyafet deneyebiliyorduk. Ya da hareketlerimizi takip eden sensörler ile spor yapmamıza olanak tanıyan teknolojiler vardı. Ancak pazar büyüdü. Müşteriye bir ürünü satmaktan ziyade onun yaşadığı deneyimi çeşitlendiren ve yaşamını kolaylaştıran birçok girişim ortaya çıktı.
Bu alana Apple’ın ısrarla yatırıp yapıyor olduğunu ve biraz da kendileri sayesinde bu kadar geliştiğini de belirtmek gerekir. IKEA’nın videoda gördüğünüz uygulaması önce Apple için çıkabildi. Uygulamayı Apple ürünleri adına indirmek için buraya Andorid ürünleri adına indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Ben uygulamayı sizler için denedim. Doğrudan Türkiye’deki IKEA mağazasıyla ilişkilendirilmiş durumda ve hayli pratik. Eski artırılmış gerçeklik uygulamaları gibi saatlerce etrafınızı taramak zorunda değilsiniz. Baya kullanışlı buldum. Her şey Türkçe ve doğrudan Türkiye’deki IKEA’ya bağlı geliyor. Bugüne kadar akıllı telefon kullanımının bu kadar yüksek olduğu Türkiye’de nasıl yaygınlaşmadı ya da neden reklamı olmadı bilemiyorum. Umarım buradan görüp deneyen bir kitle olur.