İngiltere Başbakanı Theresa May parti kongresinde sahneye dans ederek çıkmış. ABBA’nın Dancing Queen(Dans Eden Kraliçe)şarkısı da sanki yıllar önce bu an için yazılmış gibi You can dance(Dans edebilirsin)kısmında Theresa May eğlenceli eğlenceli geliyor işte.
Şimdi hiç öyle diyorsun ama İngiltere’de çok rerörö ne hesaplar ne karanlık işleri var demeyin. Her devletin karanlık hesapları meşru olmayan işleri var ancak azıcık halkın bir rahatlaması ortamdaki gerginliğin bir atılması gerekiyor. Şu sıralar John Berger’in Görme Biçimleri’ni okuyorum. Yağlıboya resimlerin ilk ortaya çıktığı tarihten beri yöneticilerin halka bakışları inceleniyor. Sanki kendilerini bizden görmüyor ya da bizden çok daha büyük başka sorumluluklarla uğraşıyor ve bize uğraştıkları işleri algılayamazmışız gibi bakıyorlar. Yaklaşık 500 yıldır böyle bu durum. Arada yapın böyle gevşeyelim. Abdülkadir Selvi’nin anlattığına göre de geçenlerde de Erdoğan gazetecilere “Merhabalar nasıl gidiyor arabalar”diyerek espri yapmış. Yıllar önce belediye başkanıyken yaptığı şöyle esprili bir mezarlık sohbeti de var aha da videosu:
Azıcık neşelenin sevgili yöneticiler. Hayat zor hepimiz insanız. Dertlerimiz ayrı değil, ortak.
SONRADAN GELEN DÜZENLEME
Bu yazıya 2020 yılında editör olarak tekrar bakıyorum. Normalde hatalar bulur pek beğenmem ama bu yazıdaki tespitlerimi beğendim sevgili okur. Taş gibi tespit yapmışım. 2018’den 2020’ye kadar Türkiye’deki siyaset dili belki bir gıdım gevşedi ama genel itibariyle değişen bir şey yok. Turgut Özal’ın Fatih Sultan Mehmet köprüsünden geçerken “Aç bir kaset de keyfimizi bulalım Semra Hanım.” dediği bir videosu vardı. Türkiye’deki idare kültürü edense son 30 yıldır falan insani taraflarını saklıyor. Acı çekmek, gülümsemek, üzülmek, öfkelenmek elbette törpülenmeli ama gayet insani duygular sonsuza kadar da saklamamak lazım. Elbette hele hele devleti yönetmek profesyonel bir iş ama insanın olduğu yerde azıcık da duyguya neşeye gereksinim var.
Diyerek salgın döneminde bulunduğumuz şu ara hem bunun gerekliliğini daha fazla hissediyor hem de sorumluluk sahibi olanlara kolaylıklar diliyorum. Zor süreç eleştirmesi kolay, yapılan yanlışlar görülür ancak şu durumda yönetmek zor iş gerçekten.
Süleyman Demirel “Türkiye, yönetilebilemez idare edilir.” diyordu. Öyle mi gerçekekten?