Samed Behrengi – Küçük Kara Balık (İnceleme)

Küçük Kara Balık , bir gün yaşadığı yerin dışında da bir dünya olduğunu fark eden ve bu dünyaları keşfetmek üzere yola çıkan küçük kara balık ın öyküsünü anlatmaktadır. Küçük Kara Balık, bu kararı verdiğinde başta ailesi olmak üzere bütün tanıdıkları ona karşı çıkmış hatta aykırılığı yüzünden değişimden ve bilgiden korkan kimi balıklar ona düşman olmaya başlamışlardır. Fakat Küçük Kara Balık inadından vazgeçmez ve yeni dünyaları tanımak üzere yola çıkar.

Yapıtta özgürlük ve hayallerinin peşinden gitme konusu somut yaşam durumlarıyla ortaya konmuş, seçilen ortamlarda beş duyunun devindirildiği detaylı betimlemeler ve ön adlarla okurda su dünyasına ilişkin bir duygu oluşmuştur. Karakter olarak küçük bir balığın seçilmesi ilginçtir. Yoğun ve sembolik anlatıma sahip olan bu yapıtta balığın tercih edilmesinin sebebi balıkların sürüler halinde yaşayan canlılar olması olabilir mi? Ya da sürüden ayrılmaya karar verenlerin başına gelenler kahramanımız üzerinde mi somutlanmıştır? Sorularının ilk tözleri çocuk okurun belleğinde oluşur. Bu sayede çocuk okur düşünme sorumluluğunu üstlenerek ilk sorgulamalarını yapar. Adorno ve Horkheimer (2011), toplu eylemlerde insanların düşünme becerisinin yüzde yetmiş oranında düştüğünü söylemeketedir. Kahramanımız bu durumdan sıyrılıp yaşamının peşinden giden bir balıktır.

Ana Karakter

Anlatının ana karakter i Küçük Kara Balık’tır. Her biri yoğun sembolik anlam içeren arkadaşlar, kuşlar, ay ve aile ise anlatıyı derinleştiren yeni yeni düşünce kapıları açan yan karakterlerdir. Ana karakterimiz, yapıtın başından sonuna değin inançları doğrultusunda ilerlemiş bu sebeple aslında doğrularından şaşmayan ve ciddi bir fiziksel ya da ruhsal değişikliğe uğramamış durağan bir karakterdir. Ancak başına gelenler ve diğer karakterlerin devingen durumları anlatıyı sürükleyici ve düşündürücü kılmaktadır.

Devingen olan onlarca yan karaktere rağmen okurun kitapla özdeşim kurmakta zorlanmaması ise çarpıcıdır. Kitap alttan alta çocuk okura, iyi bir insan olmasını ancak yalnızca iyi olmasının yetmeyeceğini aynı zamanda akıllı olması gerektiğini ve zamanı geldiğinde kendisini korumaktan çekinmemesi gerektiğini aktarır niteliktedir. Bu eserin altı yaşından itibaren okunabileceğini düşünmekteyiz.

KAYNAKÇA

Adorno, T. Ve Horkheimer M. (2011) Sosyolojik Açılımlar, Bilgesu Yayımcılık, Ankara.

Bu girdi, Ankara Üniversitesi’nde Prof. Dr. Canan ASLAN’ın Türkçe Eğitimi Doktora programında yürütmüş olduğu Çocuk Edebiyatı ve Duyarlık Eğitimi dersi için hazırlamış olduğum incelemenin sonuç bölümüdür.

Yorum yaz!