Eski haber ama ünlülerimizi bilelim köşesinde bugün Orhan Gencebay ’a yer vermek istiyorum ki –haberi öğrendiğim tarih benim vejeteryanlığı denediğim tarihe de denk gelir(nitekim olamadım o ayrı konu) – Şimdi Orhan Gencebay , Hollywood yıldızlarının da yediği bir et var daha önce duymuştum ben bunu: Kobe eti.
Bu lezzetten mahrum kalmamak için “Benim ne eksiğim var” diyerek ta Japonya’dan kendisine “Kobe Eti” getirtmiş. Dilimi 350 dolar olan bu etten iki dilim sipariş eden babamız(!) sipariş ettiği eti de afiyetle yemiş.
Haberi ilk gördüğümde -ki o zamanlar ateşli bir vejetaryan olduğumu da varsayarsak- inanılmaz sinirlenmiştim. Bunun nesi övülerek anlatılıyor? Nesi haber değeri taşıyor? Şimarıklığa mı sinirleneyim? Hayvan öldürüp etini yemenin matah matah anlatılmasına mı? derken. Fazıl SAY’ın davalık olduğu: “Arabesk yavşaklığından utanıyorum” sözü aklıma gelmişti falan ama şimdi ben bunu yer imlerine ekleyeli iki yılı geçmiş. E dolayısıyla sinirimde geçmiş. Şimdi, “Adam gayet tabi yer, parası da var. Merak ediyorsa tadını gömsün eti” diyorum Bende sucuğa devam ediyorum zaten ara ara. Bir kötü alışkanlığım o kaldı. Ama ekledim buraya da haberi işte sevgili okuyucu. Milleti üze üze kendine ev yaptırdın Radiohead diye bir Umut Sarıkaya karikatürü vardı: Aha da aşağıda:
Orhan’da böyle böyle kobe eti yiyor işte aklınızda bulunsun. Zengin düşmanlığı hiç değil. Bilakis zengini severim. Ama üzüldüm lan hayvan kesmeye bu kadar masraf dökülüyor sonra ballandıra ballandıra da haber yapılıyor ona üzüldüm. Sonra acısını satarak para kazanmak diye birşey var o da garip. Müzik türü de garip. Her şey bir yana Müslüm bir yana ona da laf yok ama bu Orhan’da sevmediğim birşeyler var. Sanatçılığına laf edeni allah çarpar ama insan olarak bi ısındırmıyor kendine.
Eyyorlamam bu kadar.
NOT: Yani hayır söylemle yaşam tarzı uyacak düşününce öylesi mantıklı gibi. Yakşanlar dilerim.