Sonra filmlerini, dizilerini falan izledik elbette. Dağıtımcılara tepki duyduğu için film tekerleğini alıp il il dolaştığını, film izlendikten sonra oturup izleyicilerle filmi konuştuğunu duyduk. Birkaç röportajına denk geliyorduk ama çok sık konuşmuyordu herif; yaptığı işin tutup tutmaması da umurunda değildi. Hayal ettiği gibi içine sindiği gibi olmasını istiyordu sadece. Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi’nde bunu görmek mümkün.
Bu girdiyi yazmaktaki amacım ise onu övmekten ziyade çok sık denk gelemediğimiz açıklamalarından birine Şizofrengi’nin Facebook sayfasında denk gelmiş olmam. Kaybolup gitmesin diye Maiotiğe ve kişisel arşivime eklemem.
İyi seyirler sevgili okur.
NOT
Şizofrengi çok çılgın bir dergiydi. Eski sayılarına da gene minik bir Gogıllamakla ulaşmak mümkün.
Daha önce burada Görünen Adam yazısında da yazık bizce biraz bozdu ama Onur Ünlü. Şimdi böyle dediğimizi duysa söver ama çok da kulak tıkamasın bu dediklerimize çizdiği görüntü öyle çok havalı bir görüntü değil. Sanat bohemden, nihilizmden beslenir ama üretmek disiplin ister sevgili okur. İşinde o disiplini gösterdiğinden eminim, hayatını nasıl yaşaması gerektiğiyle ilgili ahkam kesecek de değilim ama toparlanıp taş gibi eserler ortaya koyması gerektiğini düşünüyorum artık. Gelecek vadeden bir yönetmendi benim gözümde ama hala beklediğim o başyapıt çıkmadı. Polis elbette güzeldi ama bu adamda Türk sinemasının geleceğini değiştirecek bir beceri vardı. Üzerine koyacak derken çok dağıldı gibime geliyor.
İçine kapansın kendini dinlesin, instagramdan fotoğraf paylaşımını azaltsın sağlam bir filmle geri dönsün isterim ben. Ama tabi bunlar benim hadsiz yorumlarım. Kendisini seviyoruz.
He Görünen Adam sıradışı bir iş olmuş ama yalan yok Görünen Adam hakkındaki haberimize şuradan erişebilirsin sevgili okur. Yukarıdaki videoda söyledikleri de pek yeni şeyler değil gibi zamanında hayranlık dürtüsüyle paylaşmışım ama şimdi izledim de ben kendisinden daha çarpıcı şeyler beklerdim sanırım.