Kürt edebiyatı ve entelijansiyası hakkında daha önce Knyaze İbrahim’in hayatının anlatıldığı bir eser okumuştum. Sonra edebiyatına merak saldım ve kürt yazılı edebiyatının ilk romanı olan “ Yitik Bir Aşkın Gölgesinde ” kitabına başladım.
Kürt edebiyatının şövalyesi sayılan Mehmed Uzun’a ait romanın yaptığı iş kolay değil. Öncelikle kürt dilinin canlı ve zengin olduğunu gösterme zorunluluğu, sanat yapma ihtiyacı vb. bir ton kaygı taşıyor. İthaki yayımevinden çıkma eser, arka kapağında hikayenin neredeyse tamamını anlatan ve okuyucuya hiçbir şey bırakmaması vesilesiyle rezalet bir tanıtım içermesine rağmen.
“Ülkesinden sürgün edildikten sonra hep ülke özlemiyle yaşayan, dönüş umudunu hep içinde taşıyan, sonrasında sevgilisi ile ülkesi arasında seçim yapması gerektiğinde ülkesi için savaşmayı seçen, her iki seçiminde de yenilen Kürt aydını Memduh Selim Bey’in hikayesidir. “Yitik Bir Aşkın Gölgesinde”. Kahramanımız ülke özlemi içinde büyürken, aşkın ateşiyle yanar. Ömrünün son demine kadar yalnızlık ve yoksullukla boğuşur, çaresizlik içinde ölür.
Büyük umutlar, hayaller ve hayal kırıklıkları, trajediler ve adım adım yok oluşa uzanan destansı bir yolculuk…”
İlk olması hasebiyle tümce kuruluşlarındaki özen fazlasıyla kendini belli ediyor ama nedense fazla göze çarpmıyor. Yani yazarın sular seller gibi coşması gerekirken, akışkan bir üslupla yazdığı hissine kapılamıyoruz. Bu da hikayenin bir solukta bizi içine çekebilmesine engel oluyor.
TEKNİK
Teknik olarak anlatısını devrik cümleler ve kendi yanıtladığı soru cümleleriyle ören Mehmed Uzun’un kurgusuyla alakalı olarak da ciddi sıkıntılar var: Sanki aşkını kaybedişi mücadeleyle değil de bizzat Memduh Selim Bey’in entel şimarıklığından kaynaklanıyor. Göç konusu üzerine eğilinebilecekken tez barındırması ve halkının haklarını savunma kaygısı taşıması itibariyle romandan daha çok olmamış bir yapma destana benziyor.
Anlatı boyunca talih ve tarih hakkında güzel aydınlanmalarda yaşıyoruz bence kürt yazınının ilk romanına göre güzel, modern edebiyata göre sınıfta kalan bir eser olmaktan öteye gidemiyor.
Edebiyat, zor bir sanat. Bir savunma aracı olarak yukarıda örneğini verdiğim Knyaze İbrahim’in hayatının anlatıldığı eser gibi fikir kitapları yayımlayabilirsiniz. Ama romanın daha evrensel ve tezsiz kurulması gerekiyor.