Hitman 2… Duyguları elinden alınmış ama ilkelerinden asla ödün vermeyen karizma abidesi Hitman’imiz bakalım her şeye bir son vermek amacıyla başlattığı bu yolculuğu bu sefer tamamlayabilecek mi?
Oyun güzel bir öyküye sahip ancak yer yer ya ya da öykünün zaman sırasına göre oynanabilen bölümler oyunun öyküsünün anlatışını sekteye uğratıyor. Bölümleri bitirmek için alternatif yollar verilse de çoğu görev birbirinin tekrarı olmaktan kurtulamıyor. Bu sebeple taktiksel oynanış, atmosfer, öykü ve güzel kontrollere rağmen Hitman 2 bekleneni bir türlü veremiyor.
Oyunda ortam olarak egzotik ülkelerin seçilmesi, Maldivler’de oynadığımız bölümlerden Bangkong’daki otele kadar hoş olmuş ancak oyun sıkıcı sevgili okur sıkıcı. Ben oyunun başına oturdum mu saatlerce hapsetsin beni, kendimi bilgisayarın başından zor alayım isterim. Hitman 2’de ise şu bölüm bitse de kapatıp işlerime baksam düşüncesinden kurtulamadım. Değerli bir emek var işin arkasında bu kadar kötülememek istemiyorum çat diye suratına kapattıracak kadar sıkıcı değil ancak çok da akıcı bir zaman vadetmiyor.
Oyun hakkındaki yorumlarım bu kadar. Metnin içeriğini çoğaltmak isterdim ama devrimsel bir özellik görmedim. Ne taktiksel oynanış hakkında ne de akıllara kazınacak bir detay hakkında.
Gönül ister ki Maiotik bir iş haline gelsin. Bir ofisimiz olsun. O ofiste bir oyun odası olsun. Orada güncel çıkan her oyunu ofisimizde bulunan her konsolda oynayalım sonra da içerik üretelim ama yaşam o kadar toz pembe değil. Umarım bir gün olur ama şimdilik değil. Hepinize iyi oyunlar dilerim.