Apartmanların kısa tarihi nedir söz edeceğim. Sanayi devriminden sonra çok insanın fabrikaya yakın yerlerde yaşaması için keşfedilmiş bu yapıyla problemim var benim. Gene sanayi devriminden sonra ikinci dünya savaşı sırasında çıkan göçmen krizlerini gidermek için de sarılınan kavram olmuş apartman. Şehirlerde banliyöler kurulmaya başlamış ve yaygınlaşmış da yaygınlaşmış.
Temel mantığı çalışanları fabrikaya yakın tutmak ve göçmen problemini çözmek yani. Ancak ne hikmetse gelişmekte olan ülkelerde bu yapıyı aşırı bir sahipleniş olmuş. Çoğu Avrupa kentinde şehrin dokusunu bozmamak için şehir merkezinde birkaç kattan sonrası yasakken Türkiye’de her yer apartmanla dolup taşmış. İnanılmaz bir biçimde sarılmışız apartmanlara. Hele o TOKİ’lere değinmek bile istemiyorum. Tamam birçok kişiye barınma imkanı sağladığından ve emlak fiyatlarını düşürdüğümden haberim var. Bence ekonomik ve siyasi anlamda da başarılı bir iş ancak bahsettiğim durum daha farklı estetik ve temelinden kavramsal olarak problem yaşadığım bir durum. Dünyanın hiçbir yerinde karşıdakinin osuruğunu, musluk açma sesini duyduğun ev olmaz. Üst üste yaşadığın ev de olmaz. Ev bahçeli olur, Evin garajı olur vesairesi olur.
Bu konuda National Geographic’in hazırladığı gökdelenler belgeselini izlemenizi salık veririm. Hikaye bana sadece mütahit zengin etmekle alakalı gibi geliyor. Normal bir arsadan 100 lira kar edilebilecekken o arsaya bir yerine 25 daire dikebilmeyi başarınca mütehatilerin kazandığı para artmış ve bu keşfi halk için kullanıp daireleri ucuzlatmamışlarda sevgili okur. Küçücük arsalar da değerlendikçe değerlenmiş. İnsanca yaşamı, estetik kaygıları boşvermişler.
TOKİ’ler
Ülkemizde durum iç açıcı değil. Özellikle İç Anadolu’da dağın eteğinde gördüğüm mum gibi TOKİ’ler beni şok ediyor. Dağın eteği bomboş sevgili okur bomboş. Yayılsana. Niye direk gibi dikiyorsun apartmanları. Her anlamda Amerika’ya benzemek istiyoruz ya yapsana oraya Revolutionary Road’daki gibi iki katlı pak saiding’li evler. Mortgage bile bunun için çıktı nan oralarda. Kos koca dağ eteği var ya bomboş neden mum gibi binaları dikip de üst üste oturtuyorsun bizi.
Ülkemizin ekonomisinin inşaat üzerine kurulduğunu biliyorum bizim ülkemizde de ayrı bir Apartmanların Kısa Tarihi var bunu da biliyorum ancak gelin yöneticiler azcık insaniyet edin. Vatandaşlar gelin siz de aklınızı kullanın. Apartman dairelerine hak etmedikleri bu fahiş fiyatları vermeyelim. Yerde çimen varken neden onlatıncı kata bahçe yaptık diyen reklamları izleyelim. Giden bizim paramız. Giden bizim milli servetimiz. Bir dönüşü yok. Onun yerine çip fabrikası açar, uçak yaparız. Bir furyaydı 19. Yüzyılda başladı sonra birkaç lüks ve Flatiron gibi tarihi binalar dışında dünyada da çok tercih eden kalmadı. Saçma olduğu anlaşıldı. Allah aşkına apartman olayını bir terk edelim. İyice doğamızdan koptuk yemin ediyorum. Gökleri delicez, plazalarda yaşayacağız diye yırtınıp duruyoruz.
Apartmanın moderni lüksü olmaz. Apartman ilkelliktir. Apartmanların Kısa Tarihi de böyle işte.
NOT: Belgeseli biz yüklemedik. Telifi olduğunu düşünerek böyle şeylere kalkışmıyoruz. Ama Youtube’a yüklemiş birileri. Ondan aldık buraya ekledik. Video silinirse yenileyin demeyin biz yüklemedik.
SON NOT: Evet apartmanda yaşıyorum.
Yakşanlar dilerim.