Ronald Rael ve San Fratello’nun ilk çizimlerini 2009 yılında yaptığı proje 30 dakika gibi geçici bir süreliğine de olsa yaşama geçirilebildi. Tahterevalli ABD Meksika arasındaki dengesizliği gözler önüne seriyor ve Trump’ın göçmen karşıtı politikalarına da yaratıcı bir eleştiri getiriyor.
10 yıl boyunca bu fikir üzerinde çalışan mimarlar, Meksika’dan ABD’ye çalışmak için göç eden aileleri, uyuşturucu kaçakçılarını görüyorlar. Ama ABD Meksika arasındaki olaya bir de çocukların gözünden bakarak başka çözümler bulunması gerektiğini sezdiriyorlar.
Sanat bunun için var bence sevgili okur, mimarların ortaya koyduğu iş baya çarpıcı bir etkisi olmadığını düşünebilirsiniz. Ama sanat duyularımızı devindirerek biz farkında olmadan bize deneyimler ekliyor. Bu deneyimler seçimlerimizi yönlendirmeye başlıyor. Ve sanat dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyor.
Bu bilimsel bir gerçek. İnsanoğlu duyulara seslenen nitelikli yapıtlarla karşılaştıkça daha zarif canlılara dönüşüyor. Empati becerisi artıyor, düşünme başarımı yetkinleşiyor. Dolayısıyla sanat bireysel midir toplumsal mıdır? sorusu biraz çağdışı bir soru gibi kalıyor bence. Çünkü sanat bireysel de olsa toplumsal da olsa içinde bulunduğu dönemden etkilenilerek yaratıldığı için ister istemez toplumsal bir yön de üstleniyor. Sanat toplumları aydınlatma amacını güder demiyorum. Ancak kendisi istemese bile toplumsal bir yönü vardır. Sanatçı ne kadar bireyselim dese de topluma ilişkin büyülü bir yeteneği vardır.
Buna benzer sıradışı içerikleri bize gönderirseniz yayımlamaktan keyif alırız. Bir sonraki girdide görüşmek üzere kendine iyi bak.