Greta Thunberg… Çok uzun zaman önce şu an eskisi kadar sempati besleyemesem de bilgilerine hayranlık duyduğum Celal Şengör ve İlber Ortaylı ikilisi, bir televizyon programında gerçek bir entelektüel olmak için gerekenleri tartışıyorlardı. Şöyle bir sonuca varmışlardı: Elbette insan kişisel olarak entelektüel olmak amacıyla çalışabilir, dünya bilgisini artırır ve entelektüel bir birey olabilirdi ancak gerçek entelektülite için nesiller boyu üniversite bitirmiş insanların çocuğu olmak gerekiyor diyorlardı.
Karışık anlatımlarını şu biçimde özetleyebilirim:
- Söz gelimi ben üniversiteyi bitirdim ve entelektüel olma yolunda büyük bir çabam var. Entelektüelin ilkokullusuyum.
- Benim oğlum üniversiteyi bitirdi ve entelektüel olma yolunda büyük bir çabası var. Entelektüelin liselisi.
- Onun da oğlu üniversiteyi bitirdi ve entelektüel olma yolunda büyük bir çabası var. Heh işte o entelektüelin üniversitelisi gerçek bir entelektüel.
Şimdi benim babam üniversiteyi bitirdi, ben de üniversiteyi bitirdiğim için entelektüelin liselisiyim. Ancak söz gelimi ben üzerine yüksek lisans ve doktora yaparsam tam entelektüelliğim kabul oluyor mu bilmiyorum. Gerçi konumuz bunların hiçbiri değil.
Konumuz, iklim değişikliğine farkındalık yaratmak için okulunda yaptığı eylemlerle Avrupa’da tanınan ve Birleşmiş Milletler’e konuşmacı olarak çağrılan 15 yaşındaki şu İsveçli kız. Bu kızın anası babası üniversite mezunu mu bundan beş asır önce ne iş yaşıyorlardı bilemiyorum lakin entelektüelin tanımı Greta Thunberg kişiliğinde biçimlenmiş gibi geliyor bana.
Hepinize iyi seyirler diliyorum.