Şu aralar bizim oraların da tabiriyle Güneydoğu’da cirit atıyorum sayın okuyucu. Bu hafta sonundaki durağım ise Urfa ilinin Bozova ilçesinde yer alan Fırat Nehri üzerine kurulu Atatürk Barajı. Aslında baraj, Bozova’nın biraz dışında. Barajı karşıdan izlemek ve eşsiz manzaraya şahitlik etmek için bir de seyir tepesi var. Burada aynı zamanda ufak bir kafe de yer alıyor.
Görsellerden de görüldüğü gibi Fırat Nehri üzerine kurulu barajın heybeti insanı etkilemekte. Tertemiz bir hava ve suyun muazzam ferahı bu manzarayı izleyen kişiye mutluluk vermekte. Yalnız “Bu da ne, altı üstü su! ” veya “Bunun için mi geldik bu kadar yolu?” diyecek tipte arkadaşlarınız varsa sakın onlarla gitmeyin buraya. He bana sorarsanız bakkala bile gitmeyin bu tiplerle ama o ayrı konu.
Baraj, bilindiği üzere 80’lerde başlayıp 90’lı yılların başında bitmiş. Barajın yapımı esnasında onlarca işçi maalesef hayatını kaybetmiş. Onlar içinde bu bahsini ettiğim, barajı izleyeceğiniz tepeye bir anıt yapılmış (aşağıda fotoğrafı mevcut).
Baraj hakkında bayağı bilgi edindim: Sekiz adet tribün olduğunu, sistemin nasıl çalıştığını orada denk gelen bir öğretmen anlattı bizlere. Lakin internetten de edinebileceğiniz bu bilgilerle sizleri oyalamak istemem.
İnsan orada, birbirinden bağımsız iki şeyi farkediyor: İlki, suyun ne denli güzel ve hayati bir önem taşıdığı, ikincisi ise büyük devletin ne demek olduğu. Barajın heybeti, işlevi o denli büyük ve mühim ki: bunun inkarı ahmaklık olur. Ayrıca bu yapının güney doğuda var olması ve faal şekilde bilmem kaç megavat elektrik üretip ülke enerjisine katkıda bulunması yine devletin bölgede saygınlığında büyük denli rol oynamakta.
FIRAT NEHRİ
Bozova’ya girişte bir de Çatak köyü var. Çatak köyü, Fırat Nehri nin kıyısında yer almakta. Devlet haziranda faaliyete geçirilmek üzere buraya birkaç feribot göndermiş. Bu feribot iskelesinin ilerisinde ise yeni açılacak olan bir mesire alanı var. Zaten ağaçlık olan bölge yeniden ağaçlandırılmış ve yapılan çalışmalarla burası sakin, temiz bir mesire alanına çevrilmiş. Burada balık tutabilir yahut kurak ovaya can veren nehrin sessiz geçidine şahitlik edebilirsiniz.
Son olarak aşağıdaki fotoğrafa da değinecek ve tavsiyelerimle dükkanı kapatacağım: Barajı görmeye gelen biz insan denen ırkın çeşitli üyeleri hayvanlara dahi atfedilecemyek bir davranış sergilemiş ve ortaya aşağıdaki manzarayı çıkarmış. Bu petler doğanın ne yazık ki içine ediyor. Bunu alıp birkaç metrede uzaktaki çöpe atmak sana birşey kaybettirmez insanoğlu.
Sevgili okuyucu. Gel gez buraları. Yaşadığın yeri güzel etmek senin elinde. Batıdan bakınca cehennemin içinde yaşayan biz, emin ol sen AVM’lerde eğleniyor taklidi yaparken eşsiz bir gezi deneyimi yaşadık. “Hayat yaşayabildiğin kadardır.” der babam. Yaşayın o zaman.