Bu yazıda yeni bir insan tipiyle tanışacağız. İlk analizimizi bildiğiniz üzere Anadolu’nun yiğit işsizleri üzerine yapmıştık. Hadi şimdi manyak dolu memleketimizin bir başka karakterine bakalım. Hazırlanın Tip Tespiti geliyor. Yeniden söylüyorum: Kimseyi aşağılamıyoruz okuyan insan. Tasvir yapıyoruz sadece.
“İkinci karıyı aldık da aklım dul Hatçe’de kaldı keke.” diyebilecek potansiyele sahip insan evlatlarının resmini çizeceğiz şimdi.
Bu tip için hayat üremekten ibaret. Sevişmek yalnız çocuk yapmaya aracı bir eylem. Parlak renkli, sivri burun kundura giyerler. Siyah şalvarı beyaz ütülü gömlekle kombinleyen bu abilerimiz ceket omuzda gezerler. Serçe parmağa takılı yüzüğü de es geçmeyelim. Yazın tarımla uğraşıp kışın ekseriyetle kahvehanelerde oyun izlerler. İş Çocuk sahibi olmaya gelince çocuğun niteliğinden ziyade sayısı mühimdir. Ama şu nokta çok önemli sayın okuyucu. Bu adam okumak isteyen, okuyacağım diyen evladına gerçekten her desteği verir. Kalanlar ise mümkün olan en erken yaşta evlendirilecektir. Birden fazla evlilik yapmak biraz da bu adamlara atalarından miras kalmıştır. Ben bu tipin hiç çocuğu olmadığı halde ikinci kadını almadığı örneğine de rastladım açıkçası.
Evde hayvancılık da yapılır esasen ama adam hayvanın alım satım kısmıyla alakadardır. Kazanılan paranın ilk hedefi arsa satın alıp kişiyi mütevazi bir müteahhit yapmaktır. Adamın kafası hep karışıktır. Bu da haliyle onda biraz gerilim yaratabilir. Lakin gerilim ve haliyle aksilik karakteristik olarak önemli bir özelliktir de aynı zamanda.
Hadsizlik ettiysem özür dilerim. Amaç yalnız tasvir okuyan insan. Son tiplemem sıradan gelecek ama entel geçinen cahal kesimden olacak bekleyin.
Herkese iyi akşamlar.
Delihaydarefendi bir sonraki tip tespiti ni henüz yazmadı sevgili okur. Ama tespitlerinde çılgın atmaya devam ediyor. Kendisini bekleyerek demlenmesini dileriz. Cem Yılmaz gibi o da dinlenip ara verdikten sonra işini yapmaya devam ediyor ve stand upları efsane oluyor ya Delihaydarefendi’den beklentimiz de o. Kendisinin sağlam bir kalemi vardır. Üniversitede küçük öyküler de yazıyordu. Keyifle okuyordum yakınlarda yazdıkları da oldu ama kabul edelim yaşam bize çok ağır geldi. İçimizdeki yetenek kırıntılarını kullanmaya olanak bile bulamıyoruz artık.