Jack London Beyaz Diş Özet ve İnceleme

Bu yazımızda Jack London’un Beyaz Diş romanını incleyeceğiz önce Beyaz Diş Özet olarak sunulduktan sonra detaylı incelemeye geçilecek. İş-kültür yayınlarından geçtiğimiz yıl elime geçen Vahşetin Çağrısı isimli kitabı okumamla başladı Jack London merakı. İki günde ders aralarında okuyarak tabiri caizse yedim bitirdim kitabı. Sürükleyici bir anlatım ve sürekli okuyucuyu merakta tutan olay örgüsü ile kitap adeta bir nefeslikti. Eserin olumsuz şekilde eleştirilecek tek noktasıysa Buck’ın aninden şansının yaver gitmesi ve bir köpeğin neredeyse yarım tonluk yükü çekebilmesiydi. Evet Buck bir köpek. Ama öyle alealade bir köpek değil. Özgürlüğün ve sahibe adanmışlığın ortasında kalan mucizelere imza atan bir lider o.

İtaat kavramının ne olduğunu bir köpekle muazzam şekilde anlatmıştı Jack London.

BEYAZ DİŞ ÖZET

Beyaz Diş ise yazarın asıl bilinen romanı. Biz KPSS”ye çalıştığımız dönemlerde dahi yazarı bu eserle anardık. Oysa Beyaz Diş bence Buck’ın bir tık gerisinde. Tabi buna okuduğum yayının çevirisi de etki etmiş olabilir ama olay örgüsü de sebep olabilir.

Devam edelim:

Beyaz Diş, insan denilen tanrılara itaatte örnek bir köpek iken bir anda Güzel Smith ile iyi bir dövüşçü olmuş ve tanrılarından da nefret eder hale gelmiştir. Bir dövüş esnasında tam ölecekken bir altın madencisinin onu şans eseri kurtarması Beyaz Diş’in ömrünün en güzel yıllarını sıcak bir memlekette geçirerek yani insanlarla tanışıp keyif alarak, onlara sonsuz bir sadakatle ölümü dahi göze alacak işler yapmasını sağlamıştır.

İlginçtir her iki köpeğin de cinsel yaşamı neredeyse hiç işlenmemiştir. Yalnızca Beyaz Diş romanın sonunda bizim köpeklerden biri çoban köpeğiyle çiftleşir. Keza kendi annesi de bir çoban köpeğidir ve babası kurttur. Hatta annesinin ebeveynleri için de aynı durum söz konusudur(Bu tesadüfe ne gerek vardı diye sorası geliyor insanın). Beyaz diş özet zaten bu kadar özetin kısası makbul sevgili okur. Gelelim Jack London’a…

Jack London, genç yaşta hayata veda etmiştir. Kısa hayatına değerli eserler sığdırmıştır. Okuduğum her iki yapıtında da gerçekten kurtların iç seslerini, duygu ve düşüncelerini çok iyi yansıtmıştır. Kendisi de Alaska ve Kanada taraflarında altın aramış bir insan okuduğum kadarıyla. Yani kendi hayatından ve gözlemlerinden şüphesiz faydalanmış eserlerinde.

Birçoğunuz ortaokul ve lise çağlarında okudunuz belki bu eserleri; ama bu aralar okunacak kitaplar arıyorsanız kış geceleri için bu kitaplara bakın derim. Kitap eleştirmeni filan değilim sevgili okur, tarihe not düşmek adına yazıyorum.

Yazıma son verirken çalıştırılan, eziyet edilen, açlığa terk edilen hayvanlara ve yaşam alanları betonlaştırılan tüm kedilere selam ederim.

Yorum yaz!