Görünen Adam … Her çocuk gibi ben de hayal ettim görünmez olmayı. Ne adını ne de kahramanlarını hatırladığım bir filmde rastlamıştım ilk kez görünmezlik kavramına. Nasıl büyülenmişim ki rüyalarıma bile girmişti ama rüyalardan daha önemlisi hayal gücümü iyi çalıştırmıştı. Çocuk aklı işte; görünmez olup bakkaldan (o zamanlar bakkal biliyorum sadece, market de vardır illaki) istediğin her şeyi alabilirsin, aşık olduğun kızı izlersin, arkadaşlarına acayip şakalar yaparsın, sinemaya biletsiz girersin… Büyüdükçe bitiriyor hayal gücümüzü ya da içimizdeki çocuğu mu öldürüyor hayat? Kim bilir!
Onur Ünlü, acayip bir adam. Leyla ile Mecnun’dan sonra yine değişik bir işe el attı: Görünen Adam. Senaryosunu yazıp diziyi de yönetiyor ayrıca. Dizi sadece Youtube’de yayınlanıyor. Bölümler 15 dakika. Alışılagelmişin çok dışında. En azından dizi çöplüğü olan ülkemizde böyle.
Görünen Adam, çocukluk hayallerimi alt üst etti ama yenilerini kurdurdu. Dizinin dünyasında kimse görünmüyor yani görünmemek normal olan. Görünür olmak da benim çocukluğumdaki hayallerin normali. Anlayacağınız yıllar sonra normalin anormalle anormal bir şekilde yer değiştirmesi.
Görünen Adam dizisinde kişiler görünmediği için kendilerine has bazı sembollerle fark ediliyorlar. Kimi gözlüğüyle, kimi şalıyla kimi de şapkasıyla. İşin arkasında müthiş bir prodüksiyon var.
Şiddetle izlemenizi tavsiye ederim dostlar, iyi seyirler 🙂
SONRADAN GELEN EDİTÖR YORUMU
Onur Ünlü’yü başlangıçta ben de destekledim. Film tekerleğini alıp Anadoluda salon salon gezmesi. Sevenleriyle sohbet etmesi oldukça candan insanın yapacağı işlerdir. Polis, Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi falan da hayli beğendiğim yapıtlarıydı. Haluk Bilginer’le Selçuk Yöntem’le çok uzun süre çalıştı. Kendiyle alay etmeyi ihmal etmedi. Önceki komik yapımlara hep gönderimlerde bulundu.
Görünen Adam dizisinde de sıradışı ve gülümseten bir iş yapmış. Ancak sonra tavırları, medyada yer alma biçimi değişti sanki. Yani hep böyle miydi? Onu da bilemiyorum ama bana dağıttı gibi geliyor Onur Ünlü. Dağıttı. Toparlar da geri dönerse efsane olacak sanki ama dağıttı bence. Ya da dağıldı. Sanat işi evet esin işi, evet sanatçılar esnek insanlar ancak üretmek disiplin ister sevgili okur. Onur Ünlü’nün işini de ciddiyetle yaptığına inancım tam ama şöyle taş gibi bir geri dönüş istiyorum artık ben kendisinden. Yaşamını eline almış ve söyleyecek şeyleri bohem edebiyatından öteye giden yapıtlar izlemek istiyorum.